Beykoz’un Kıyısında Kimse Bilmez

Selda, Beykoz Escort kıyıya yakın eski mahallelerinden birinde, taş duvarlı bir evde yalnız yaşıyordu. Sabahları erkenden kalkar, kahvesini alır, sahil boyunca yürürdü. İnsanlar onu sıradan biri zannederdi; yaşına uygun, sade giyimli, sessiz bir kadın. Ama o, her adımını hesaplayarak atar, kimseye ne fazla yaklaşır ne de uzak dururdu. Yıllardır yaşadığı bu hayatı alışkanlıkla değil, tercihle sürdürüyordu.

Kırılmadan Yürümeyi Öğrendi

Selda gençken balıkçı bir ailenin kızıyken hayal kurmayı erken bırakmıştı. Ağabeyi tarafından okutulmamış, erken yaşta evlendirilmişti. O evlilik kısa sürdü, ama izleri uzun kaldı. Bir sabah, hiç kimseye haber vermeden Beykoz’a kaçtı. Kimse aramadı. İlk başlarda bulaşıkçılık yaptı, sonra bir otelde temizlik. Ama geçim yine de yetmedi. Bir gün, aynı otelde kalan bir kadın ona gerçeği açık açık söyledi: “Bu işi onurla yaparsan, kimseye minnet etmeden yaşarsın.”

Beykoz Escort Selda o gün karar verdi. Önce küçük adımlarla başladı. Gündüzleri işe gitmeye devam etti, geceleri ise kendine ait bir çevre kurdu. Zor olan, bedenini korumaktan çok ruhunu korumaktı. Kimseye duygusal bir bağ vermedi. Hayal kurmayı da, inatla direnip bırakmadı. Her ayın sonunda kenara para attı, sonunda şu an yaşadığı küçük evi aldı. Kirasız bir hayat, onun için özgürlüğün ta kendisiydi.

Bir akşam, sahilde yürürken karşılaştığı genç bir kadın ona, “Bu sokaklar bana karanlık geliyor,” dedi. Selda kısa bir duraksamadan sonra, “Karanlıkta yürümeyi öğrenirsen, ışık seni daha az korkutur,” dedi. Kadın hiçbir şey demedi, ama o söz aklında kaldı.

Beykoz’un kıyısında, sessizliğin içinde bir kadın hâlâ dimdik yürüyordu. Ve kimse, onun neyi arkasında bırakarak bugününü kurduğunu tam olarak bilmiyordu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir