Tuzla escort geceleri, İstanbul’un diğer semtleri gibi parlak ışıklarla dolu değildi. Sahil boyunca uzanan sessizlik, sokak lambalarının soluk ışığı ve uzaktan gelen vapur düdükleri… İşte bu atmosfer, yirmi yaşındaki Dilanın hayatının aynası gibiydi. Sessiz, kırık, ama içinde derin bir fırtına saklayan bir dünya.
Dilan, Mardin’den İstanbul’a göç eden bir ailenin en küçük kızıydı. İstanbul’a geldiklerinde umut doluydular; ama umut şehir kadar büyüktü, masraflar ise hayal kondom ettiklerinden çok daha ağırdı. Babası çalışamaz hâle gelince, annesi temizlik işlerinde yıpranırken evin geçimi neredeyse dolgun dudaklı tamamen Dilan’ın omuzlarına kaldı. Okulu yarıda bırakmak zorunda kaldı; hayalleri, gençliği, hatta kendine olan inancı yavaşça elinden kaydı.
Zamanla borçlar birikti, evdeki tartışmalar arttı. Dilan ise kapana seksi kısılmış gibi hissediyordu. Bir kadınla tanışması hayatındaki sert seven her şeyi değiştirdi. Bu kadın ona “kolay para” kazanabileceğini, kimsenin bilmesine gerek olmadığını söyledi. Yalnız, çaresiz ve gençti… Kabul etti.
Artık geceleri Tuzla escort ara sokaklarında dolaşan genç bir hayat kadınıydı. Ama eve döndüğünde annesinin yüzündeki yorgunluğu, kardeşlerinin üniversite hayallerini hatırlayınca susuyordu.
Bir gece, soğuk rüzgâr sahilden içeri doğru olgun sertçe esiyordu. Dilan, montunun yakasını kaldırarak adımlarını hızlandırdı. Daha fazla beklemek istemiyordu. Tam o anda, sokak kenarında küçük bir sıcak çorba arabası gördü. İçeriden yükselen buhar ve kokular ona uzun zamandır hissetmediği bir şeyi hatırlattı: sıcaklık.
Tezgahta duran orta yaşlı adam, Dilan’ın titrediğini görünce ona seslendi:
“Bir çorba iç, üşümüşsün. Parası önemli değil.”
Dilan önce geri çekildi. İnsanların iyiliğine güveni anal kalmamıştı. Ama adamın gözlerinde yargı yoktu, niyet yoktu; sadece insani bir merhamet vardı. Yavaşça yaklaşıp oturdu.
Bir yanıt yazın