
Kartal escort dar sokaklarına akşam çökerken, ışıklar birer birer yanıyor, rüzgâr denizden aldığı serinliği caddelere savuruyordu. Bu sokakların bir köşesinde, yirmi bir yaşındaki Elif, omzundaki ince montu daha sık çekerek ağır adımlarla yürüyordu. Gün boyu uyuyup gece çalışmak zorunda kalan bu genç kadın, hayatın ağırlığını her nefeste iliklerinde hissediyordu.
Elif’in hikâyesi ne lüks arzuların ne de yanlış heveslerin sonucuydu. Küçük yaşlardan beri ailesinde bitmeyen tartışmalar, şiddet, geçim dolgun memeli sıkıntısı ve bir gün ansızın eve ekmek getirecek kimsenin kalmaması… Hepsi onu bu noktaya taşımıştı. Anadolu Yakası’na sığındığında “Belki bir iş bulurum” diye umut etmişti ama umut, Kartal escort soğuk kaldırımlarında sık sık kayboluyordu.
Akşam saat on bir civarında Kartal meydanına doğru yürüdü. Her gece çıktığı bu yol, onun için artık bir alışkanlık gibiydi ama ağırlığı hiç azalmıyordu. İnsanların bakışları, arabaların camlarından süzülen yüzler, kimisi meraklı, kimisi yargılayıcı… Hepsi Elif’in kalbinde ayrı bir çizik açıyordu. Kimse, yüzünde makyajla gizlediği yorgunluğun arkasındaki hikâyeyi bilmiyordu.
O gece işler daha zordu. Sokaklar dar amcıklı sakindi, hava daha soğuktu. Beklediği müşteriler bir türlü gelmedi. Elif, sahile yakın bir bankta oturup titreyen ellerini ovuşturdu. “Bu hayat nereye kadar?” diye kendi kendine sordu. Cevap yoktu. Cevap olsa bile cesareti yoktu.
Tam o sırada genç bir adam yanına yaklaşarak, “İyi misiniz? Yüzünüz çok solgun,” diye sordu. Elif önce çekindi, refleks olarak uzaklaşmak istedi. Ama adamın bakışlarında ne kibir ne de beklenti vardı; sadece samimi bir endişe.
Bir yanıt yazın