
Kartal escort gece sokakları, sessizliğin aralarına karışan uzaktan gelen vapur düdükleri ve rüzgârın beton binalar arasında dolaşan uğultusuyla doluydu. Yirmi dört yaşındaki Derya, sahil yolunun kenarında ağır adımlarla yürürken, ayaklarının altındaki soğuk taşları hissediyordu. Dışarıdan bakıldığında güçlü, ayakta kalmayı bilen biri gibi görünse de, içindeki fırtına kimseye görünmeyen bir yaraydı.
Derya, Kartal escort iki yıl önce gelmişti. Anadolu Yakası’nın bu semtine sığınma sebebi bir umut değil, çaresizlikti. Genç yaşta hayat kadını olmak zorunda kalmış, hayatın yükü omuzlarına erken çökmüştü. Ailesiyle kopuk ilişkiler, eğitimini yarım bırakması, şehirde tutunamaması anal derken hayat onu hiç istemediği bir yola sürüklemişti. Fakat Derya’nın ruhunda hâlâ sönmeyen küçük bir ateş vardı; bir gün bu karanlıktan çıkma ihtimali.
O gece rüzgâr sert esiyordu. Kartal vip escort sahilinin kenarındaki banklara oturdu. Üzerindeki ince mont rüzgâra karşı neredeyse hiçbir koruma sağlamıyordu. Elleri titriyordu; soğuktan mı yoksa yorgunluktan mı, kendisi bile bilmiyordu. Başını göğe kaldırdı, bulutların arasından güçlükle görünen Ay’a baktı. “Ben gerçekten böyle bir hayatı hak edecek kadar kötü ne yaptım?” diye geçirdi içinden.
Cevap yoktu.
Bu işte çalıştığı her gün, bir parçası götten daha eksiliyordu. İnsanların bakışları, sözleri, kimi zaman tehditleri, kimi zaman da acıyan gözleri… Hepsi aynı derecede ağırdı. Derya her gece kendine söz verirdi: “Bu son olacak. Bir gün kurtulacağım.” Ama ertesi gün yine aynı sokaklarda yürürken bulurdu kendini.
Birden karşısındaki bankta oturan orta yaşlı bir adam dikkatini çekti. Derya tedirgin oldu; istemsizce mesafe koydu. Fakat adamın bakışlarında alışkın olduğu o niyet yoktu. Yorulmuş, çökmüş bir yüzü vardı. Bir süre sonra adam sessizce konuştu:
Bir yanıt yazın