
Şile escort dalgaları, kayalara vura vura aynı şarkıyı her gün yeniden söylüyordu. İnsanların çoğu için bu ses huzurun ifadesiydi ama Melisa için hayatının sıkışmışlığını hatırlatan ağır bir uğultuydu. Yirmi üç yaşındaki genç kadın, çocukluğundan beri zorluklarla yoğrulmuş bir hayata sahipti. Şile escort yazın kalabalık, kışın ıssız sokaklarında bir gölge gibi dolaşırken insanların gözünden kaçmayan bir şey vardı: Yorgunluğu.
Melisa, aslında başka bir şehirden gelip Şile’ye sığınmıştı. Ailesiyle hiçbir zaman tam anlamıyla mutlu olamamıştı. Babasının öfkesi, annesinin sessizliği, evdeki anal seven ekonomik sıkıntılar.
Şile vip escort geldiğinde cebinde sadece birkaç lira vardı. İlk zamanlar garsonluk yaparak hayata tutunmaya çalıştı. Fakat kira, yemek, faturalar derken dar amcıklı kazandığı para hiçbir şeye yetmiyordu. O sırada tanıştığı bazı kişiler, ona başka bir “yol” gösterdi. “Mecbur değilsin” demişlerdi ama Melisa mecburdu; çünkü aç kalmakla onur arasında sıkışmıştı.
Kışın sert bir akşamında, omuzlarında ince bir montla yürürken Şile escort yaşayan yaşlı bir balıkçıyla tanıştı: Nihat amca. Melisa’nın yüzündeki acıyı görünce “İnsan gülmedi diye kötü değildir kızım, sadece canı çok yanmıştır,” dedi. Bu söz, Melisa’nın uzun zamandır unuttuğu bir duyguyu, güveni, içinde yeniden doğurdu.
Bir yanıt yazın